Kafka, Milena’ya mektubunda şöyle söylüyor:
“Elinden gelen her şeyi yapıp güzelleştiremediğin yerleri terk etmek, seni kötü birisi yapmaz.”
Bazen hepimiz hayatı güzelleştirmek adına şartlar boşuna zorlamıyor muyuz, üstelik tüm olumsuzluklara rağmen?
Boş yere kürek çektiğimizi biliyoruz da, bir türlü kürekleri bir yana bırakıp çekip gidemiyoruz o hayatın içinden.
Ya da gidemeyeceğimizi düşünüyoruz, belki de korkuyoruz.
Bırakamadığınız her şey, aslında size yük olmaktan başka bir şey değildir.
Hayatın akışında, gereksiz yere yük taşımanın sizi nasıl yorduğunu fark edin.
Kendinizi bir geminin kaptanı olarak düşünün. Eğer geminiz çok fazla ağırlıkla doluysa, ilerleyemezsiniz.
Gereksiz yüklerden kurtulun ki, hayatınızda daha hızlı ve daha özgürce ilerleyin.
Kendinizi tanıdığınızda, gerçek potansiyelinizi gördüğünüzde, içinizdeki o gücü keşfettiğinizde, artık hiçbir şey sizi yolunuzdan alıkoyamaz.
Yeni başlangıçlardan korkmayın. Her yeni başlangıç, size hayatın sunduğu yeni bir şanstır.
Korkularınızı yenin, cesaretinizi toplayın ve adım atın.
Her terk ediş, sizi daha iyi bir yere, daha iyi bir hayata götürecek.
Kendinize güvenin. Kendi mucizenizi keşfedin ve hayata yeni bir pencereden bakın.
Unutmayın, hayatın güzelliklerini görmek ve yaşamak için önce kendi iç dünyanızı güzelleştirmelisiniz.
Hayatınızın kaptanı sizsiniz. Rotanızı belirleyin ve o yolda ilerleyin.
Başkalarının ne dediği veya düşündüğü değil, sizin ne hissettiğiniz önemlidir. Kendiniz olun, kendi yolunuzda ilerleyin ve kendi hikayenizi yazın.
Her yeni gün, yeni bir başlangıçtır. Bugün, yeni bir başlangıç yapın.
Kendi mucizenizi yaratın ve hayatınızı güzelleştirin.
Sevgiyle ve anda kalın canlarım.