Bana seni anlıyorum deme lütfen,
Elimi tutar, karnımı doyurur, gözünden yaş akarda
Anlayamazsın beni.
Anlayamazsın bu derin çaresizliği,
Anlayamazsın, sevdiklerinin yardım çığlıklarının gittikçe sessizleştiği yerde,
Taş duvarların öbür tarafında, sen nefes alırken,
Göçük altında kalanların her an nefesinin kesildiğini.
Anlayamazsın çaresizlik içinde bekleyen, alev alev yanan o yürekleri,
Kimisi evlatlarını bekler, kimisi anasını babasını, kimisi ise sevdiklerini.
Anlayamazsın bu soğuğu, sen dışarda montlar içinde titrerken,
Gecenin bir köründe göçükler altında kalan o yavrucakların,
Yarı çıplak tenlerinde hissettiklerini.
Anlayamazsın bundan sonrasında, neler yaşayacağımı,
İçime oturan, kursağımda kalan o acıyı.
Kalbimin son atışına kadar, her bir yana baktığımda, kalbimdeki yaranın kanamasını.
Yanlış anlama beni ne olursun, tüm dünyanın yaptıklarını görüyorum.
Bu bir sitem değil ne sana , ne başkasına, ne de yaradana.
Olanla ölmüşe çare olmaz bilirim de ,
Belki geleceğe uzanır diye bu yazdıklarım.
Biz yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz bu acıyı iliklerimize kadar bu kış günü,
Sizler uyanışta olun ve bizi asla anlamayın diye.
Vicdanları sızlaması gerekenler tüm sözlerim,
Bütün ahlarımız onların üzerine.
Canım ülkem başımız sağolsun yine
Allah, anlamak zorunda bırakmasın böyle bir acıyı kimseye.